İyi Parti Sinop Milletvekili Adayı Yılmaz Şanlan, seçim sonuçlarını değerlendirdi. Şanlan, “Uzun yıllardır iktidarda olan Ak Parti'nin beceriksiz, liyakatsiz kadroları ile olan mücadelemiz sürecektir” dedi, mevcut sistemin ülkenin başına gelecekte de bela olacağını iddia etti.
Şanlan sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda şunları söyledi:
“Ehveni şer seçimi;
Bizim yüzde (%50+1) elli artı bir sistemi yani tek adam sistemi ile olan mücadelemiz sürecektir. Uzun yıllardır iktidarda olan Ak Parti'nin beceriksiz, liyakatsiz kadroları ile olan mücadelemiz sürecektir.
Bu sistemin doğru işlemediğini de Ak Parti tabanı dahi kabul ediyor.
Koalisyonları bitireceğiz diye vaat edilerek getirilen bu sistem; adı sanı bilinmeyen, hatta ne kadar marjinal grup varsa ittifaklar içinde bir araya getirdi. Bu sistem, ülkenin başına gelecekte de bela olmaya devam edecek bir sistemdir.
Bu sistemin bir an önce değişmesi ve güçlendirilmiş parlamenter sisteme mutlaka dönülmesi gerekmektedir. Biz de bu sistemin değişmesi gerektiğinin mecburiyetinden dolayı; geldiğimiz ideolojik geleneğin ve tabanımızın, hitap ettiğimiz seçmen kitlesinin siyasi eğiliminin olumsuz tepki verdiği bir pozisyon almak mecburiyetinde kaldık.
Seçmende bizi, bulunduğumuz mevki gereği milletvekilliği seçimlerinde, ülke genelinde sandıkta cezalandırmayı tercih etti. Kadroların neredeyse tamamı Türk milliyetçisi olan, vatan, millet, bayrak devlet konusunda hassasiyeti en yüksek olan İYİ PARTİ teşkilatlarımızın sahada terör örgütünün siyasi yapısı HDP ile ilişkilendirilmeye çalışılması, bu yönde yürütülen kara propaganda ve iftira kampanyaları da İYİ Parti kadrolarında derin yaralar açmıştır.
Bu konuda sicili en fazla bozuk olan parti de Ak Parti’dir. Açılım süreci ve sonrasında ki rezillikler hafızalarda tazeliğini de korumaktadır. Yakın geçmişte PKK’nın siyasi uzantısını legalleştirenler muhatap alanlar bu gün de Hizbullah Terör Örgütü'nün siyasi yapısı olan HÜDAPAR'ı legalleştirmektedir. Şehit Gaffar Okkan'ı rahmet ve minnetle anıyorum.
İYİ Parti'nin kuruluş süreci ve bu günlere geliş safhasının her döneminde yer alan, kurucu Merkez İlçe Başkanı, İl Başkanı ve milletvekili adayı olmuş bir Türk milliyetçisi olarak şuan ki yaşanan süreç ve çıkan sonuçlardan dolayı asla seçmeni suçlamıyorum.
Seçmenin Cumhurbaşkanı adayı konusunda ki beklentisine ve eğlimine aksi yönde mevzi almak mecburiyetinde bırakıldığımız için bir öz eleştiri yapıyorum.
Yani lafın kısası Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener'iin "SEÇİLEBİLECEK ADAY" konusundaki ısrarı ve masadan kalkışının ne kadar doğru bir karar olduğunu görmüş olduk.
Sayın Genel Başkanımızın, parti menfaatlerinden ziyade ülkenin geleceğini düşünerek iki büyükşehir belediye başkanı ile seçimi ilk turda kazanılacak hale getirme girişimi de seçmende yeterince karşılık bulmamıştır.
Masadan kalkıp tekrar oturduğu 2-3 günlük süreçte biz ülke sevdalılarına demediğini bırakmayan zihniyete soruyorum. Sayın Genel Başkanımız bu hamleyi yapmadığını varsayarak şuan ki seçim sonucu düşünmelerini istiyor ve ne kadar haklı ve doğru bir hamle yaptığı sonucunu çıkartarak bu noktada da bizlerden özür dilemelerini de bekliyorum.
Evet, Sayın genelbaşkanımızın bu hamlesi sayesinde seçim ikinci tura kalmıştır Seçimi "döke saça" alırız diyenler, rakibi küçümseyenler, kibir ve ego abideleri, seçmeni aşağılayan, küçümseyen zihniyet, "tembel ve hantal" yapı ülkenin kader seçimini riske atmıştır.
Sorunlu ve sorumlu olanlar utanmadan seçmeni suçlama yöntemini tercih etmişlerdir. Hatta henüz seçim sattına girmeden yıllar önce sahalarda olan, köy, kasaba demeden gecesini gündüzüne katıp çalışan İYİ Parti teşkilatlarına fatura kesmeye çalışmaktadırlar. O kadar da uzun boylu değil, herkes kendine bakacak.
Ayrıca ülke genelinde; seçimler alınmış, seçimler ilk turda kazanılmış gibi eğlence yapmayı, müzik eşliğinde oynamayı tercih etmişlerdir.
İnşallah izledikleri yol ve yöntem bizi yanıltır. Biz haksız çıkarız.
Oynanan ülkenin geleceğidir.
Gençlerimizin geleceğidir Sinop'un Sinoplu'nun geleceğidir.
Görünen o ki şahsi kazanımlan her şeyin önündedir.
Arkadaşlara nacizane tavsiyemiz konfor düzenlerini bırakıp bir an önce sahaya inmeleri ve seçimin ikinci turda kazanılmasını sağlamalarıdır. Aksi takdirde tarih ve millet önünde bu ağır sorumluluğun altında kalacaklardır.
Öyle ki; Genel başkanı Cumhurbaşkanı adayı yapılan bir teşkilat, çoğu yerde parti binalarını bile açmaktan aciz kalmıştır.
Öyle ki; Genel başkanlarının adını bile sahada anmamış, sadece milletvekili adaylarının koltuktaki rahatlarını garantiye almak için ülkemizin geleceğini hiçe saymıştır!
Ama; Millet iradesi ile inatlaşılmayacağım, milletin tercih ve teveccühlerine saygı duyulması gerektiğini seçmen sandıkta hepimize herkese gösterdi.
Siyaset mühendisliği ile seçmeni kutuplaştırma yöntemi, tercih yönetme operasyonları ve şahsım üzerinden seçmen konsolide etme hamleleri Sinop'ta geçici olarak iki taraf için de sonuç almak için yetmiştir.
Ez cümle; görünen o ki oy verdiği adayı tasvip etmediği halde "Onlar iki sıfır çıkartacak", "Biz iki sıfır çıkartıyoruz", "Aman etmeyin, gitmeyin" diye yürütülen lobi yüzünden gidip oy veren ve oy verdiği aday seçildiği halde "Bu benim adayımdı" diye savunamayacağı için sevinemeyen bir seçmen kitlesi var.
Kaybeden Sinop olmuştur.
Bu durum gerçekten çok üzücü.
Seçilen adayların ikiside 2 dönemdir yani hemen hemen 8 yıldır zaten Sinop milletvekilidirler. Bu 2 dönemde verdiği hangi vaatleri gerçekleştirmişler, hangi insanlarımızın hangi dertlerine derman olmuşlardır?
Bu soruların hepsinin, eksilerle dolu olduğu, cevaplara gebe olduğu günyüzü gibi ortadadır Fakat Sinoplu hemşehrilerim emin olsun ki: vaatlerini ve karşılığında ne kadarını yapıp yapmadıklarını yakinen takip edeceğiz.
Seçmene söz verip yerine getirdikleri her girişimlerini tebrik edeceğimiz gibi yapmadıkları konusunda da eleştireceğiz Hiç kimse karamsarlığa kapılmasın, Sinop sahipsiz değildir.
Sinoplu yanlız değildir Nasıl ki; henüz il başkanlığı sürecimizde bile 2 vekilden daha çok meclis gündeminde Sinopla ilgili soru önergeleri verdiysek ve bir kamuoyu yarattıysak yine yaparız Onlar Sinopun sorunlarını, İnsanlarının sıkıntılarım görmezden, duymazdan geldikçe bizler daha da yüksek sesle bağırırız Bızler; bu süreçte bizim yanımızda olan gençlerimizi yarı yolda bırakmayacağız.
Ne dava arkadaşlarımızı ne de dostlarımızı, ne Sınop'a dair mücademizi ne de hayallerimizi yarı yolda bırakmayacağız.
Baştan da söyledik?
Biz, "dinlenmemek Üzere" yola çıktık.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün dediği gibi: "Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır. Ben hiçbir zaman umudumu yitirmedim.’ Biz, Sinoplu hemşehrilerimize güveniyoruz.
Biz, Sinop'un yiğit gençlerine, hanımefendilerine güveniyoruz.
Hiç kimsenin emeklerini de, hayat mücadelesini de, Sinop sevdasını da. Vatan sevdasını da zayi ettirmeyeceğiz Biz irademizin de kararımızın da arkasında sonuna kadar duracağız…”