Sedat Işıdı Kültür ve Sanat Merkezi’nde yapılan etkinlikte, Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölüm Başkanı Prof. Dr. Yusuf Demir tarafından “Su ve İnsan” konulu bir konferans verildi.
Konferans öncesinde, sürdürülebilir tarımı teşvik etmek amacıyla katılımcılara çeşitli sebze ve çiçek tohumları dağıtıldı. Açılış konuşmasını yapan Gerze Kent Konseyi Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Alev Erenler, suyun yalnızca bugün için değil, gelecek nesiller için de kritik bir kaynak olduğuna dikkat çekerek, “Su, hayatın temelidir. Ancak bilinçsiz tüketim nedeniyle hızla tükeniyor. Amacımız, suyun korunması konusunda farkındalık yaratmak. Unutmayalım ki suyu korumak, geleceğimizi korumaktır” dedi.
Gerze’nin doğal kaynakları açısından zengin bir bölge olduğunu ancak bu kaynakların bilinçli kullanılması gerektiğini vurgulayan Erenler, su konusunda herkesin sorumluluk alması gerektiğini belirtti.
“Su Sınırsız Bir Kaynak Değil”
Konferansta konuşan Prof. Dr. Yusuf Demir, suyun bireysel, toplumsal ve küresel ölçekte korunması gerektiğini vurguladı. “Su, hayatımızın en temel unsurlarından biri olmasına rağmen sınırsız bir kaynak değil. Sanayileşme, kontrolsüz tarımsal faaliyetler ve plansız şehirleşme nedeniyle su tüketimi son yüzyılda altı kat arttı. Eğer bilinçsiz kullanım devam ederse, gelecekte çok daha büyük bir su kriziyle karşı karşıya kalacağız” dedi.
Prof. Dr. Demir, suyun tasarruflu kullanılması gerektiğini belirterek su ayak izi kavramına dikkat çekti. “Sadece içtiğimiz ve kullandığımız su değil, tükettiğimiz ürünlerin üretim sürecinde harcanan su miktarı da büyük önem taşıyor. Bu nedenle bireysel su tüketimimizin yanı sıra dolaylı su kullanımımızı da göz önünde bulundurmalıyız” diye konuştu.
“Su Krizi Kapıda”
Giderek artan su krizine dikkat çeken Prof. Dr. Demir, önümüzdeki yıllarda suyun küresel mücadelelerin merkezinde yer alacağını söyledi. “Su savaşları bir bilim kurgu senaryosu değil, gerçeğe dönüşmek üzere. Dünyanın dörtte birinden fazlası su kriziyle karşı karşıya ve Türkiye de artık su zengini bir ülke değil” ifadelerini kullandı.
Özellikle son yıllarda yaşanan kuraklığa değinen Demir, “2025 yılının ocak ve şubat aylarında yağışlar, uzun yıllar ortalamasının altında kaldı. Son üç aylık verilere göre ülkemizin dörtte üçü ciddi kuraklık yaşıyor. Uzmanlar, yaz aylarında kuraklık riskinin daha da artacağını öngörüyor” diyerek acil önlemler alınması gerektiğini vurguladı.
Yerel Yönetimlere Büyük Sorumluluk Düşüyor
Suyun korunmasında bireysel çabaların yanı sıra yerel yönetimlerin de büyük rol oynadığını belirten Prof. Dr. Demir, “Her belediye, su yönetimi konusunda bilinçlendirme çalışmaları yapmalı ve sürdürülebilir su projeleri üretmelidir. Su, sadece devlet politikalarıyla değil, yerel çabalarla da korunmalıdır” dedi.
Konferans sonunda, katılımcılar su kaynaklarının korunması konusunda bilinçlenmenin önemine vurgu yaparken, etkinliğin en dikkat çeken mesajı “Bir damla su, bir can demektir” oldu.
Gerze Kent Konseyi yetkilileri, suyun korunmasına yönelik farkındalık çalışmalarının devam edeceğini ve ilerleyen dönemde benzer etkinlikler düzenleneceğini belirtti.
Etkinliğe, Gerze Belediye Başkan Yardımcısı Şengül Şahin, kurum müdürleri, mahalle ve köy muhtarları, çiftçiler, öğrenciler ve vatandaşlar da katılım sağladı.
