Bülent Eryılmaz, Cumhuriyet Halk Partisi'nden istifa etmesinin nedenlerini açıkladı. İşte Eryılmaz'ın açıklamalarından öne çıkanlar:
Sosyal medya üzerinden belediye başkanlığı aday adaylığı süresinde kendi görüşlerini ortaya koyduğu propagandaları öne sürülerek partiden ihraç edilmek istendiğini belirten Eryılmaz; Cumhuriyet Halk Partisi Üyeliğinden neden istifa ettiğini anlattı ve süreci şu şekilde açıkladı;
“Biliyorsunuz epey bir zamandır CHP’den belediye başkan adayı gösterilebilmek için bir süreç yaşadık ve ben kazanamadım. Eski belediye başkanı olan aday adayının tekrar aday olarak seçildiği bir seçim oldu. Bunun hemen sonrasında geçen hafta bir tebligat aldım ve bir disiplin savunmasına ilişkin bir talepte bulunulduğunu gördüm. Beş, altı ay kadardır benim sosyal medya üzerinden yaptığım propaganda videolarının ya da propaganda amaçlı, belediyecilik bakımından eleştirel bulduğum ve kendi görüşlerimi ortaya koyduğum hem aday adaylığı süresince hem de eğer olursa adaylık süresince nasıl bir belediyecilik tasarladığımı ifade ettiğim video ve paylaşımlarda zülfü yâre dokunduğum iddia edilerek, partiden ihraç istemiyle ilçe başkanlığının benim hakkımda il yönetiminden talepte bulunduğunu duydum. Fakat ben bunu umursamadım. Çünkü yetkili mercilerce bu disiplin sürecinin gerçeği yansıtmadığının ya da cezalandırmayı gerektirecek bir nokta olmadığının fark edileceğini düşündüm. Dolayısıyla propagandamı yapmaya devam ettim. Fakat bu durum seni partiden atacağız mealli sosyal medya mecralarında ve partili sohbetlerde karşılaştığım bir handikap olarak benim karşımda durdu. Bir hafta kadar önce savunma istem yazısının da gelmesi de bardağı taşıran son nokta oldu.
Gerze ilçe başkanlığının kararıyla disipline sevk edildiğimi içeren fakat suçlamanın ne olduğu bile yazılmamış olan bir savunma istem yazısı ile karşı karşıya kaldım. Ben eski bir emekli gümrük başmüfettişiyim. CHP’nin disiplin yönetmeliği, devlet memurları kanununun disiplin yönetmeliğinin aynısıdır. Sadece devlet memurları kanununda aylıktan kesme cezası vardır. CHP’de aylık olmadığı için aylıktan kesme cezası da yok. Diğer cezalar, yani; durdurma, üyeliğin iptali, uyarma, kınama gibi cezalar mevcut. Bu cezaların hangileriyle suçlandığıma baktığımda bir ip ucu göremedim. Sadece benden savunmam isteniyordu. Yapılması gereken hiçbir prosedür gerçekleştirilmeden benden bir savunma istenmesi ve benim de üç sene boyunca karşılaştığım CHP’nin iş yapış şekillerindeki bu eksiklikler bardağı taşıran son damla noktasına geldi. Yani uyarma cezası ile başladığınız süreç, partiden ihraç noktasına kadar ilerleyebilecek bir süreçti. Partiden atılmamak anlamında ya da beni partiden atacak kadar yetkin görmediğim, önemli bulmadığım birtakım yöneticilerin, beni partiden atmış olması keyfini onlara vermemek için, Türkiye’nin kurucu değeri olarak saygı duyduğum Mustafa Kemal Atatürk’ün başkanlık yaptığı, Kuvayi milliyecilerin görev aldığı, dünyanın en eski partilerinden birisi olan Cumhuriyet Halk Partisi’nden istifa ettim.
“Son derece yetersiz yöneticilerin, benim temiz geçmişimi hiçe sayacak şekilde bana disiplin cezası verebilme keyfini onlara yaşatmak istemedim.”
Bu istifam ön seçimi kaybettiğim için gerçekleşmiş bir istifa değildir. Ben ciddi bir adamım. 30 senelik bir devlet terbiyesine sahibim. Devlet memuriyetim içerisinde en ufak bir disiplin savunması dahi vermemiş bir devlet memuruyum. Çok da tehlikeli görevler yapmış olmama rağmen, mala değen görevler yapmış olmama rağmen herhangi bir soruşturmayla muhatap olmamış alnı ak, pirüpak bir devlet memuru emeklisiyim. Dolayısıyla son derece yetersiz yöneticilerin, benim bu geçmişimi hiçe sayacak şekilde bana disiplin cezası verebilme keyfini onlara yaşatmak istemedim. Yani bu durumun ön seçimle bir alakası yok.
“Ön seçim adil değildi. Daha önce seçilemeyen ve bana göre yine seçilemeyecek bir aday adayını aday yaptılar”
Ön seçim adil değildi. Fakat benim istifa edeceğim bir durum yoktu. Çünkü Cumhuriyet Halk Partililer bir tercihte bulundular ve o tercihleri neticesinde de daha önce seçilemeyen bana göre yine seçilemeyecek bir aday adayını aday yaptılar. Bunun sorumluluğu oy verenlere ait. Bunun içinde istifa etmeme gerek yoktu. Ben anayasal hakkı olan, oy verme hakkı olan vatandaş kimliğim ile gider oyumu kullanırım. Ama partiden atılma noktasına gelince tabi ki herkes kendi onuru, şerefi haysiyeti için yaşar, ben politikayı kendi kariyeri için yapanlardan değilim. Ben unvanlarında “inşaatçı” tabiri bulunan bir takım güç odaklarının uzantısı bir siyasetçi, bir politikacı değilim. Onun için de istifa etme özgürlüğümü ya da seçimlerde oy kullanma ehliyetimi etkileyen hiçbir durum yoktu.
“Benden sonra yapılan istifaların doğrudan benim yönlendirmemle, benim liderliğimle bir alakası yoktur. Seçim sürecinin doğru yönetildiğine inanmadıkları için istifa etmeyi daha doğru bulmuşlardır.”
Gelelim benimle birlikteymiş gibi görünen, beni desteklediğini düşündüğüm parti üyelerinin istifa etmesine, çoğunluğu benim üç, üç buçuk senedir birlikte politika yaptığım arkadaşlarımdır. Kendi kararlarını verebilirler zaten öle de olmuştur. Hiç birisine benimle birlikte hareket edin, ben istifa ediyorum haydi peşimden sizde gelin diye telkinde bulunulmamıştır. Bulunulmadığı için de bu yapılan istifaların doğrudan benim yönlendirmemle, benim liderliğimle bir alakası yoktur. Cumhuriyet halk partisinin işleyişini uygun bulmadıkları için, seçim sürecinin doğru yönetildiğine inanmadıkları için istifa etmeyi daha doğru bulmuşlardır. Çünkü birkaç tanesinin istifa cümlelerine tanık oldum o sebeple bu şekilde düşünüyorum. Cumhuriyet Halk Partisi’ni temsilden uzak bir ilçe yönetiminin yönettiği bir seçim süreci ya da bir süreçte üye olmayı kendilerine uygun bulmamış olabilirler. Onun da faturasını bana kesmezseniz iyi edersiniz.
"Bülent Eryılmaz için neden 30 Ağustos’da yönetim kurulu kararı ile ihraç edilme kararı alınmış ve Sinop’a gönderilmiş? CHP ilçe başkanı bunu açıklasın."
Bir de ben istifamı yayımladıktan sonra CHP ilçe başkanı kendisiyle bir ilişiğimiz kalmamıştır diye açıklama yapmış. İstifa eden insanların ilişiğinin kalması için üyeliğinin devam ediyor olması gerekir. İstifa, insanların tek taraflı hukuki bir hakkıdır, ehliyetidir. Yani hiçbir kimsenin kabulüne, reddine, ya da onayına ihtiyaç duymaz. Bülent Eryılmaz olarak ben, istediğim her yerden medeni kanunun bana verdiği bu yetkiye istinaden istifa edebilirim. Ben istifa ettikten sora yapılan açıklama yersizdir. Esas olarak CHP ilçe başkanının böyle bir açıklama yapmak yerine neden Bülent Eryılmaz için 30 Ağustos da yönetim kurulu kararı ile ihraç edilme kararı alınmış ve Sinop’a gönderilmiş bunu açıklamasında fayda vardır. Detaylıca açıklayın, hangi sosyal medya paylaşımı zülfü yâre dokundu ya da sizin “inşaatçı” hamilerinizin hangisinde sıkıntı yarattı da sizi dürttü, bunu açıklayın. O zaman Gerze kamuoyuna sosyal demokrat CHP’yi seven, oy veren insanlara daha büyük hizmet etmiş olursunuz.”